Sanayicilerden yardım eli 

Buse Erdanuş ve Beyza Nur Alniaçık yazıyor... İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Migiboy Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmaları ve fabrikaların durumu hakkında konuştu sonrasında temel ihtiyaçlara öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.

Canpolat, "Fabrikalarda anormal şekilde bir şey yok. Binalarda fazla miktarda hasar yok. Tabii ki olanlar var. 2000 öncesi yapılan binalarda hasar var. 2000 sonrası yapılan binalarda da ufak tefek kolonlarda çatlamalar, çatılarda kayma var. Ama temel olan sanayinin sorunu, çalışanlarımızın can kaybı, yaralanması ve psikolojisi… Bu üçü bir araya geldiğinde en sağlam fabrika bile çalışanına “gel başla’’ demez… Ki ben Kahramanmaraş için özellikle konuşuyorum. Yüreğimiz el vermiyor. Dolayısıyla bir süre geçmesi gerekiyor ki bu insanlara bir yandan da kalacak yerler temin edilsin" dedi.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) ve Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Başkanı Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat barınmanın önemi hakkında görüşlerini ve yapılan çalışmaları hakkındaki bilgileri aktardı:

“Tabii barınma çok önemli. Kişinin evi yıkılmışsa zaten konuşacak bir tarafı yok. Yıkılmamışsa da adam korkudan evine giremiyor. Dolayısıyla bir süre için barınma sağlanmaya çalışılıyor. Çalışanlarımız başta olmak üzere elimizden geleni yapıyoruz. Mesela biz, kaç tanesinin ihtiyacı varsa fabrikanın arka tarafında konteyner ev yapmaya çalışıyoruz. İstanbul Sanayii Odası AFAD’ la beraber 1000 tane konteyner ev kuruyor. Zaten devletimiz bir şekilde kurdu. Bunun en büyük ilacı zaman. Zamanla Türk milleti olarak el ele verirsek bu işi aşarız. Binaları düzeltir, yenilerini inşa ederiz, daha güzelini de kurarız ama giden canları geri getirmek mümkün değil… O yaşanan psikolojinin düzeltilmesi de çok ciddi bir zaman alacak.”

Canpolat milletimizin birlik ve beraberlik duygusunun altını çizdi. Sözlerine şu şekilde devam etti:

Orada biz 1000’i geçeriz. Dün meclis toplantısından sonra 800’ü geçtik. Toplamımız 1000 tanedir. Çağrı yapmak kısmında da şöyle bir düşüncem var: Sanayinin ve üretimin içindeyim. İnanın kimse bir şey söylemeden bile ilk günden insanlar elinden gelenin tamamını yaptılar ve yapıyorlar da. Dolayısıyla ben bundan sonra da milletin elinden geleni yapacağını ve bu işi hep birlikte çözeceğimizi düşünüyorum. İnşallah bu durumu birlikte atlatırız. Türk milleti kadar birbirine bağlı bu tip yaralarda bir araya gelebilen millet çok yoktur. Herkes imkanları nispetinde ne yapabiliyorsa onu yapmaya çalıştı. Biz de sanayiciler olarak ilk günden beri elimizden geleni yapıyoruz. Ve birkaç koldan yapıyoruz. Mesela biz ihracatçılar birliği kanalından hem kişisel yapıyoruz hem de bir sanayi odasıyla yapıyoruz. Biz derken; sanayicilerin tümü için aynı şeyi söylüyorum. Yani bizlerin bir tane değil birkaç tane kartviziti var. Bizler ihracatçıyız. Bizler sanayiciyiz.  Bizler üreticiyiz. Dolayısıyla bütün bunların hepsinde elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz. Burada çok rahat şekilde Allah nasip ederse aşarız diyorum. Onun arkasından da İstanbul Sanayi odası olarak daha fazlasına bakarız.